Mickey 17

Wicked

It Ends With Us

Harold and the Purple Crayon

Uglies

Cold Storage

Rothko

Landing on My Feet

The Amateur

The Substance (2024), body horror türünü seven izleyiciler için sarsıcı bir deneyim sunan bir yapım. Yönetmenliğini Coralie Fargeat'in üstlendiği film, yaşlanma korkusu, kimlik krizi ve eğlence sektöründe yer edinme mücadelesi gibi temaları derinlemesine işlerken, aynı zamanda bu konuları rahatsız edici bir biçimde ve mide bulandırıcı derecede ayrıntılı sahnelerle işliyor. Başrollerde Demi Moore ve Margaret Qualley gibi isimlerin yer aldığı film, sadece korkutucu ve tedirgin edici sahneleriyle değil, aynı zamanda toplumsal eleştirileriyle de dikkat çekiyor. Moore’un canlandırdığı Elizabeth Sparkle, gençliğini ve eski ihtişamını geri kazanmak isteyen bir oyuncu. Sparkle bunları kazanmak için başvurduğu bir yöntemle, modern dünyanın güzellik ve şöhret takıntısını çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
The Substance, Elizabeth Sparkle’ın düşüşe geçmiş kariyeri ve yaşlanmaya karşı verdiği savaşı temel alarak başlıyor. Yaşlanmış ve eski popülerliğini kaybetmiş olan Elizabeth, kariyerini ve hayatını geri kazanmak için son bir çare arayışına giriyor. Bu noktada filmde "The Substance" adı verilen gizemli bir madde devreye giriyor. Fakat Elizabeth, bu maddeyi kullanarak kendini gençleştirmiyor. Onun yerine kendinin Sue adını verdiği genç ve kusursuz bir versiyonunu yaratıyor. Margaret Qualley’nin canlandırdığı Sue, Elizabeth’in gençliğinin bir temsili olarak karşımıza çıkıyor. Fakat bu beden Elizabeth ile aynı anda var olmuyor. Filmde de sıklıkla belirtildiği gibi bu kişiler ayrı kişiler değil. Tek bir kişi. Bu yüzden aynı anda var olamıyorlar, yedi günlük döngülerle hayat yaşamaya başlıyorlar. Bu da bir süre sonra Elizabeth’in arka plana itildiği ve bu yeni benliğiyle dönüşümlü olarak yaşamak zorunda kaldığı bir düzen başlatıyor.
Film, bir yandan yaşlanma korkusunu ve gençlik takıntısını işlerken, diğer yandan da eğlence sektörünün acımasız doğasını gözler önüne seriyor. Elizabeth, genç ve güzelliği sayesinde Sue’nun kazandığı başarı ve gençlikle baş edemiyor.. Sue’nun hızla ünlü olması, Elizabeth'in özlemini duyduğu hayatı onun gözleri önünde yaşaması, Elizabeth’in duygusal çöküşüne yol açan olayları başlatıyor.
İlk yarıda etkileyici ve şok edici olan body horror unsurları, film ilerledikçe giderek artan bir yoğunluk kazanıyor. Özellikle Elizabeth'in bedeninin yavaş yavaş çöküşü ve Sue'nun bedenini kontrol etme arzusu, hem fiziksel hem de psikolojik bir gerilim yaratıyor. Ancak bu yoğunluk, filmin ikinci yarısında -en azından bende- yorucu bir hale gelmeye başladı. İlk başlarda heyecan verici olan bu grotesk sahneler, film ilerledikçe çok sık tekrar edildiği için bence izleyici üzerinde aynı etkiyi yaratmamaya başlayabilir. Sonlara doğru film, rahatsız edici unsurları birbiri ardına sıralıyor.
Margaret Qualley ve Demi Moore'un performansları, filmin en güçlü yanlarından biri. Özellikle Qualley'nin Sue olarak ortaya çıkışı, filmin enerjisini bir anda yükseltiyor. Sue'nun sahnelerinde göz kamaştıran bir performans sergileyen Qualley, filmin estetik açıdan da en parlak anlarını yaratıyor.
Filmin alt metni oldukça zengin. Basitçe anlatmak gerekirse, kadınların yaşlandıkça değersiz görülmesi ve bu algıyı aşmak için kendilerini bir canavara dönüştürme pahasına yaşlanmayı durdurmaya çalışmaları gibi bir tema işleniyor.
Ancak bu mesaja dair iki eleştirim var. İlk olarak, bu konunun tüm ayrıcalıklara sahip bir Hollywood yıldızı etrafında ele alınması, mesajın derinliğini ve etkisini ciddi şekilde azaltıyor. Çünkü kadınların, yaşlandıktan sonra toplum tarafından dışlanması sorunu, modern toplumun en üst kademesinde yaşayan Hollywood aktrislerinden çok, orta sınıf kadınları daha fazla etkiliyor. Bu nedenle, bu tarz bir konu, bizim gibi sıradan insanlar için çok daha etkileyici olabilirdi.
İkinci eleştirim, hem ilk eleştirimin devamı niteliğinde hem de daha genel bir eleştiri. Orta sınıf kadınları üzerinden düşünecek olursak, evet, bu kadınlar hayatlarını tamamen güzellikleri üzerine kurmuyorlar. Kendilerini hem kişisel olarak hem de mesleklerinin gerektirdiği ölçüde geliştirmeleri büyük önem taşıyor. Ancak aynı durum kadın oyuncular için de geçerli değil mi? Nicole Kidman, Helena Bonham Carter, Salma Hayek, Sandra Bullock, Laura Linney, Jodie Foster, Julianne Moore, Emma Thompson, Jamie Lee Curtis gibi birçok 50’lerini geçmiş kadın oyuncu, istedikleri yaşa kadar başarılı şekilde oyunculuk yapabiliyor.
Ancak güzellikleriyle öne çıkan oyuncuların yaşlandıklarında yerlerinin doldurulacağı gerçeği, hem erkek hem de kadın oyuncular için geçerli. Bu durumun kadınlar açısından daha önemli olduğunu inkar etmiyorum. Fakat gençliklerinde bu durumu önlemeye çalışmak, kadın oyuncuların kendi ellerinde değil mi? İlk eleştirimin bu noktada devreye girdiğini tekrar hatırlatmak istiyorum. Kadınların yaşlanınca emekli edilmesi ve değersizleştirilmesi, ünlülerden çok toplumun genelindeki kadınların yaşadığı bir problem. Yönetmenin de bu sorunun farkında olduğunu düşünüyorum, çünkü filmde Elizabeth Sparkle’ı ödüllü ve başarılı bir oyuncu olarak betimlemiş. Bu nedenle, iyi bir oyuncu olmasına rağmen gözden çıkarılmış.
Sonuç olarak, ikinci eleştirim filmden çok toplumsal bir eleştiri. Ayrıca, toplumun bir ferdi olan ve ünlü olmayan bir kadın yönetmenin bu durumu, sıradan kadınlar üzerinden anlatmasının daha doğru olacağını düşünüyorum.
Buna rağmen, The Substance toplumsal eleştirileriyle düşündürmeyi başaran bir yapım. Kadınların yaşlanma korkusuyla başa çıkmak için nasıl fiziksel ve psikolojik yıkıma uğradıklarını gözler önüne sererken, gençliğin ve güzelliğin her şey demek olmadığına dair güçlü bir mesaj veriyor. Ancak bu mesaj, daha geniş bir toplumsal kesimi hedef alsaydı, daha etkili olabilirdi.
Filmin teknik açıdan da oldukça başarılı olduğunu belirtmek gerek. Sinematografi, özellikle Sue'nun gençliği ve Elizabeth'in yaşlılığı arasındaki zıtlıkları etkili bir şekilde yansıtıyor. Ses tasarımı ise gerilimi artıran unsurlardan biri olarak dikkat çekiyor. Ses efektleri ve sahne geçişleri, filmin atmosferine katkı sağlayarak izleyiciyi ekran başında tutmayı başarıyor. Filmin uzun süresine rağmen, bu teknik başarılar sayesinde izleyici, sahnelere odaklanmaya devam ediyor.
Sonuç olarak The Substance, modern sinemada body horror sevenlerin çok hoşuna gidecek, düşündürücü ve aynı zamanda rahatsız edici bir film. Margaret Qualley ve Demi Moore’un etkileyici performansları, filmin en güçlü yanlarından biri. Ancak filmin toplumsal mesajı, daha geniş bir perspektiften ele alınmış olsaydı, çok daha derin bir etki yaratabilirdi. Yine de, korku severler için unutulmaz sahneler ve etkileyici bir sinematografi sunan bu yapım, türünün öne çıkan filmlerinden biri olmayı başarıyor.
İyi
"The Substance" body horror için unutulmaz sahneler ve etkileyici bir sinematografi sunan, türü seven ve sevmeyen herkesin keyifli vakitler geçireceği bir yapım.
League of Legends'ın yeni kostüm kategorisi "Exalted" ile birlikte gelen Arcane Fractured Jinx kostümü, oyuncular arasında büyük tartışmalara yol açtı. 16 Ekim 2024 tarihinde Riot Games'in resmi sitesinde yayınlanan "/dev: Exalted Skins, the Mythic Shop, and Nexus Finishers" başlıklı makalede tanıtılan bu kostüm, oyuncuların aşina olmadığı bir sistem olan Gacha sistemi ile elde edilebiliyor.
Riot Games, Exalted kostümleri "hiper-özel" kostümler isteyen oyuncular için tasarladığını belirtiyor ve bu kostümlere erişimin de farklı bir sistemle sağlanacağını ifade ediyor. Arcane Fractured Jinx kostümü, iki yeni model, üç farklı form ve Jinx'in 2. Sezon yolculuğunu yansıtan yeni bir seslendirme ile geliyor. Oyuncular, DJ Sona kostümünde olduğu gibi, Ctrl+5 tuş kombinasyonuyla bağlı "slot makinesi mekaniği" kullanarak formlar arasında geçiş yapabilecek.
Bu kostümü elde etmek için oyuncuların "Sanctum" adı verilen yeni bir sistemde "Ancient Sparks" adı verilen bir para birimi kullanmaları gerekiyor. Her biri 400 RP değerinde olan Ancient Sparks ile oyuncular, %0,5 düşme oranıyla kostümü kazanma şansına sahipler. Sistemde bulunan kötü şans koruması sayesinde oyuncular en fazla 80 çekiliş sonunda kostümü garantili olarak elde edebilecekler. 80 çekilişin toplam maliyeti ise 32.000 RP, yani yaklaşık 250 dolar.
Bu yeni sistem ve yüksek fiyatlandırma politikası, League of Legends topluluğunda büyük tepkiye yol açtı. r/leagueofjinx ve r/ADCMains subredditlerinde yapılan paylaşımlarda oyuncular, bu sistemi "açgözlü" ve "yırtıcı" olarak nitelendiriyor. Birçok oyuncu, 250 dolar gibi bir meblağın yalnızca bir kostüm için çok fazla olduğunu, özellikle de Riot Games'in bir gün önce birçok çalışanı işten çıkardığı düşünüldüğünde, bu durumun "duyarsız" olduğunu belirtiyor.
Oyuncular, Riot Games'in FOMO yani kaçırma korkusu taktiklerini kullanarak oyuncuları harcamaya zorladığını düşünüyor. Kostümün sınırlı süreli olması ve daha sonra tekrar ne zaman satışa sunulacağının belirsiz olması, oyuncuları hemen satın almaya teşvik ediyor. Bazı oyuncular, gacha sisteminin normal gacha oyunlarından farklı olarak, kostümün bir daha asla dönüşü olmayacağını ve bu durumun sistemi daha da kötüleştirdiğini belirtiyor.
Sonuç olarak bazı oyuncular ise bu sistemi savunuyor ve kimsenin kostümü satın almak zorunda olmadığını belirtse de Arcane Fractured Jinx kostümü ve 250 dolarlık gacha sistemi, League of Legends topluluğunda büyük bir tartışma konusu olmaya devam edecek gibi. Oyuncuların tepkileri ve Riot Games'in bu tepkilere nasıl yanıt vereceği ise merak konusu.
İşten çıkarmalarla ilgili haber Riot'un kurucu ortağı Marc Merrill tarafından X'te yayınlanan bir mesajla geldi ve Merrill Riot'un “Lig deneyimini şimdi ve uzun vadede geliştirmeye devam edebilmemiz için ekiplerimizde ve çalışma şeklimizde değişiklikler yaptığını” söyledi.
Merrill, “Değişikliklerin bir parçası olarak, bazı rolleri ortadan kaldırmak gibi zor bir karar aldık,” diye yazdı. “Bu, tasarruf etmek için personel sayısını azaltmakla ilgili değil; Lig'in 15 yıl ve sonrasında da harika olmaya devam etmesi için doğru uzmanlığa sahip olduğumuzdan emin olmakla ilgili. Ekip etkinliği ekip büyüklüğünden daha önemli olsa da, League'in bir sonraki aşamasını geliştirirken League ekibi eninde sonunda bugün olduğundan daha da büyük olacak.”
While we're on the subject of team size, I want to talk a little about both size and budget, and why they aren’t the right way to measure whether a team will be successful. We’ve definitely been memed in the past for talking about budgets, and rightly so. Success isn’t about…
— Tryndamere (@MarcMerrill) October 15, 2024
Merrill daha sonraki bir yazısında ise “başarının bir soruna daha fazla insan ya da para harcamakla ilgili olmadığını” ve asıl önceliğin “doğru ekibe, doğru önceliklere ve oyuncuların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik sürdürülebilir bir yaklaşıma sahip olmak” olduğunu söyledi.
Merrill, “Eğer yanlış sorunları çözüyorsak, daha fazla kaynak bunu düzeltmeyecektir,” diye yazdı. “Mesele sadece daha büyük değil, daha akıllı ve daha sağlıklı inşa etmektir.”
Bir Riot temsilcisi PC Gamer'a yaptığı açıklamada, League of Legends'taki 27 geliştiricinin ve Riot'un yayıncılık işindeki beş kişinin işten çıkarıldığını söyledi. İşten çıkarmalar, Riot'un 530 çalışanını işten çıkarmasının ve 2019'da dış stüdyolarla tek oyunculu League of Legends oyunları yapmak için başlattığı Riot Forge programını kapatmasının ardından bir yıldan kısa bir süre sonra gerçekleşti.
CEO Dylan Jadeja o dönemde Riot'un “yeterince keskin bir odağı olmayan bir şirket” haline geldiğini ve devam eden çok fazla projenin karşılığını alamadığını söyledi, ancak ekledi: “Bunu hissedarları yatıştırmak veya üç aylık kazanç rakamlarına ulaşmak için yapmıyoruz - bu kararı aldık çünkü bu bir gereklilik. Oyuncular için uzun vadeli bir odaklanmayı sürdürmek için bunu yapmamız gerekiyor.”